zaman beklemez- pinhani
kalk, geç karşıma, aç gönlünü, dön gel yavaşça
ben sensiz yanan bir ateştim, söndüm zamanla
bir düşman gibi gel üstüme, özletme kendini
sen bir dost gibi, kardeş gibi özlenen sevgili
sabrı öğütler zaman, oysa odur durmayan
ben beklerim de zaman beklemez ki beni
iyisi mi sen kalk, geç karşıma, aç gönlünü, dön gel yavaşça
ben sensiz yanan bir ateştim, söndüm zamanla
ağlama- pinhani
ağlayan gözlerle karşımda
merhamet duymazsın sen aşka
ağlama, ağlama, ağlamak yakışmaz sana
ağlama, ağlama, hiçbi şey duymadın daha
bir hata, bin ceza
sen hatasızı oynama
hem sana, hem bana
yaptığın şeylerden sonra
insan önce kendinden başlar
geç kalır bazen pişmanlıklar
ağlama, ağlama, ağlamak yakışmaz sana
ağlama, ağlama, hiçbi şey duymadın daha
hiç beni düşünmedin
nerdeyim ben ne haldeyim
şimdi çok uzaktayım
ağlasan duymam bundan sonra artık
ağlama, ağlama, ağlamak yakışmaz sana
ağlama, ağlama, ağlasan duymam bundan sonra
ne güzel güldün- pinhani
belki durup dururken yanına gelince
söylediklerimi anlamsız buldun
oysa vakit yoktu ama sen haklıydın
çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
yalandan da olsa
ne güzel güldün o akşam
bana
belki tanışmak zor, iyi anlaşmak zor
peki, görüşmek çok mu kolaydı?
çok kısa bir zamanda belki biraz da zorla
bence gayet iyide anlaştık
yalandan da olsa
ne güzel güldün o akşam
bana
bana bir söz verdin yine gelirim diye
sen gelmesen bile ben gelirdim
sana bi şarkı yazdım söylersin diye
beni hiç unutmamanı istedim
yalandan da olsa
ne güzel güldün o akşam
bana
sırası değil-pinhani
sakın bana naz etme
usanır kalbim sana yenilmeye
suçum seni sevmekse
yüzünü asma
ceza değil bana
bugün benim değil
biter;senin gibi
hiç vaktin olmadı senin
gelemezsin
sırası değil!
sevmekten usanmam-pinhani
umutsuz olduğu bir anda
sevmek ister her insan
birazcık şanslıysan
neden olmasın
kendinden emin değilsen sevme
bensiz mutluysan
hep öyle kal
eğer her gece yattığında
büyülü düşler sana
benden bahsediyorsa
hemen tatlı uykundan uyan
çünkü ben hiç uyuyamam
seni düşündüğüm zaman
ben ki sevmekten hiç usanmam
mecnunum- aytekin ataş
mecnunum leylamı gördüm
bir kerece baktı geçti
ne söyledi ne de sordum
kaşlarını yıktı geçti
soramadım bir çift sözü
ay mıydı gün müydü yüzü
sandım ki zühre yıldızı
şavkı beni yaktı geçti
ateşinden duramadım
ben bu sırra eremedim
seher vakti göremedim
yıldız gibi aktı geçti
izzetin bu ne hikmet iş
uyur iken gördüm bir düş
zülüflerin kemend etmiş
yar boynuma taktı geçti
wrong-depeche mode
i was born with the wrong sign
in the wrong house
with the wrong ascendancy
i took the wrong road
that led to the wrong tendencies
i was in the wrong place at the wrong time
for the wrong reason and the wrong rhyme
on the wrong day of the wrong week
i used the wrong method with the wrong technique
wrong
wrong
there’s something wrong with me chemically
something wrong with me inherently
the wrong mix in the wrong genes
i reached the wrong ends by the wrong means
it was the wrong plan
in the wrong hands
with the wrong theory for the wrong man
the wrong lies, on the wrong vibes
the wrong questions with the wrong replies
wrong
wrong
i was marching to the wrong drum
with the wrong scum
pissing out the wrong energy
using all the wrong lines
and the wrong signs
with the wrong intensity
i was on the wrong page of the wrong book
with the wrong rendition of the wrong hook
made the wrong move, every wrong night
with the wrong tune played till it sounded right yeah
wrong
wrong
too long
wrong
i was born with the wrong sign
in the wrong house
with the wrong ascendancy
i took the wrong road
that led to the wrong tendencies
i was in the wrong place at the wrong time
for the wrong reason and the wrong rhyme
on the wrong day of the wrong week
i used the wrong method with the wrong technique
wrong
çember-yeni türkü
ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın
kendin içindeyken, kafan dışındaysa
çaresi yok kardeşim
her akşam böyle içip, kederlenip
mutsuz olacaksın
meyhane masalarında kahrolacaksın
şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın
başka türlü bir şey-yeni türkü
başka türlü birşey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz havası ayrı hava
nerde gördüklerim nerde o beklediğim
rengi başka tadı başka
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yasadığımdan uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
agacın yüksekliğince dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür vardığın çimen yeşilliğince
başka türlü birşey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz havası ayrı hava
nerde gördüklerim nerde o beklediğim
rengi başka tadı baksa
destina-yeni türkü
dün gece sen uyurken ismini fısıldadım
ve hayvanların korkunç öykülerini anlattım
dün gece sen uyurken çiçeklere su verdim
ve insanların korkunç öykülerini anlattım onlara
dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
işte bu yüzden sırf bu yüzden yeni bir isim verdim sana
destina
sen öyle umarsız, uyusan da bir köşede
işte bu yüzden sırf bu yüzden işte
yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları için
yaşamımın gizini vereceğim sana
destina
dönmek-yeni türkü
dönmek, mümkün mü artık
dönmek, onca yollardan sonra
yeniden yollara düşmek
neresi sıla bize, neresi gurbet
al bizi koynuna ipek yolları
üstümüzden geçiyor gökkuşağı
sevdalı bulutlar uçan halılar
uzak değil dünyanın kapıları
neresi sıla bize, neresi gurbet
yollar bize memleket
gitmek, mümkün mü artık
gitmek, onca yollardan sonra
yeniden yollara düşmek
rakılı akşamlar, gün batımları
çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları
olmamış yaşamlar, eksik yarınlar
hatırlatır herşey eski aşkları
neresi sıla bize, neresi gurbet
yollar bize memleket
istersen hiç başlamasın-yeni türkü
istersen hiç başlamasın
bu hikaye eksik kalsın
onca yaraların ardından
yeni bir aşk yaratamazsın
örselenmiş bir çocukluk
işte benim bütün hikayem
kaç sevda geçse de yüreğimden
bu yıkıntıları onaramazsın
istersen hiç başlamasın
geç kalmışız birbirimize
yanlış kapılardan geçmişiz bunca yıl
dönemeyiz artik ilk gençliğimize
istersen hiç başlamasın
söz verelim kendimize
rüzgar-yeni türkü
sessiz gelir yanıma
başını dizime yaslar
öylece uyur, yağmur çiseler
damla damla gözyaşlarında
rüzgarı dinlenir kuytuda
ölüm ya da ayrılık
fark eder mi söyle sensiz
rüzgar ol da özgürlüğümle
nolur durma gözyaşlarında
bugünden kal yarınlarıma
rüzgar uğultusunu hapsetmiş
içten içe esiyor
rüzgarın sesi kesilmiş gibi
ağaçlar kuytularda sessizce hışırdıyor
rüzgar bir sır gibi zamanını bekliyor
sessiz gelir yanıma
başını dizime yaslar
öylece uyur, yağmur çiseler
damla damla gözyaşlarında
rüzgarı dinlenir kuytuda
sonbahardan çizgiler-yeni türkü
geldiğimizde otlar yemyeşildi
ve kuzeydeydi güneş
kömür deposu boşaldı işte
mamak’a sonbahar geldi
güneş altında tutsaklar
geçen sonbahara bakıyorlar
şirin mi şirin gecekondu evleri
samsun asfaltında otomobiller
ne güzeldir yollarda olmak şimdi
ne güzeldir yollarda olmak şimdi
yağmurun elleri-yeni türkü
küçücük bir bakışın
çözer beni kolayca
kenetlenmiş parmaklar gibi
sımsıkı kapanmış olsan
yaprak yaprak açtırırsın
ilk yaz nasıl açtırırsa
ilk gülünü gizem dolu
hünerli bir dokunuşla
hiç kimsenin yağmurun bile
böyle küçük elleri yoktur
bütün güllerden derin
bir sesi var gözlerinin
baş edilmez o gergin
kırılganlığınla senin
her solukta sonsuzluk
ve ölüm…